Şan & Eken Hukuk Bürosu, Hukuk Bürosu, Ankara, hukuk, danışmanlık, hukuk bürosu, danışmanlık, çalışma alanlarımız, İŞ HUKUKU, İCRA İFLAS HUKUKU, HUKUKİ DANIŞMANLIK, TİCARET VE ŞİRKETLER HUKUKU, ULUSLARARASI HUKUKU, SİGORTA HUKUKU, CEZA  HUKUKU, AİLE HUKUKU, TRAFİK HUKUKU, İDARE HUKUKU, KİRA HUKUKU, TÜKETİCİ HUKUKU, MÜLKİYET HUKUKU, Ekibimiz, blog, iletişim, hukuk blog, avukat yayınlar, sss, sıkça sorulan sorular, ankara avukat danışmanlık, Hukuki Danışmanlık, Kadın ve Çocuk Hakları, Mağdur Hakları (victimology), Anayasa Mahkemesi ve AİHM'ye başvuru, Yabancılar Hukuku, Aile Hukuku, İş Hukuku, Ceza Hukuku, Ticaret Hukuku, İcra-İflas Hukuku, KVKK, Bilişim Hukuku, Marka ve Patent Hukuku, Yabancı Dillerde Hukuki Danışmanlık, Arabuluculuk, Uzlaştırma, Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanıma ve Tenfizi, basında biz, iletişim, kızılay avukat, ankara avukat

Herkes mahkemeler önünde kendi hakkını aramak ve savunma yapmak hak ve hürriyetine sahiptir. Dolayısıyla dava açmak ve hak aramak için avukat tutma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ancak avukatın hukuki yardımına başvurulması ve avukat aracılığıyla işlerin takip edilmesi, mevcut uyuşmazlıkların çözümü ve ileride yaşanabilecek olası uyuşmazlıkların önüne geçilmesi açısından oldukça önemlidir.
Dava açılabilmesi veya takip yapılabilmesi için hukuki destek almak isteyen kişinin avukatlara vekaletname vermesi gerekir. Yurtiçinde yaşayan vatandaşlarımız için vekaletname çıkartma yetkisi noterlere verilmiştir. Yurtdışında yaşayanlar ise noter veya konsolosluklardan vekaletname çıkarabilirler. Dava çeşidine göre de çıkarılacak vekaletname türü değişmektedir. Örneğin tanıma tenfiz davası ve boşanma davası için resimli boşanma vekaletnamesi verilmesi gerekir. Ayrıca bu vekaletnamenin verilmesi için kişinin yanında pasaport veya nüfus cüzdanı ve 2 adet resim bulundurması gerekir. Diğer davalar için çıkarılacak vekaletname; ahz-u kabz yetkisi içeren genel dava vekaletnamesidir.
Bu soruların kesin bir cevabı yoktur.Her dosyanın kendi içerisindeki yoğunluğu farklıdır. Bu nedenle davanın sonuçlanması bakımından başka dosyalarla kıyas yapılması mantıklı değildir. Dava dosyalarının sonuçlanmasının uzun sürmesi çoğunlukla avukattan kaynaklanmayan nedenlerdendir. Dolayısıyla bu durumun çözümü için avukatın yapabileceği hiç bir şey olmayıp bir davanın tam olarak ne kadar süreceğini söylemek mümkün değildir. Ancak dava konusu gereği gerçekleşecek olan aşamalar dikkate alınarak, avukatın tahmini bir süre söylemesi mümkündür.
Hakkınızda ceza davası açıldıysa sanık sıfatı ile yargılanırsınız. Cumhuriyet savcısı üzerinize atılı suçu ve bu suçun delillerini içerir iddianameyi hazırlar. İddianamedeki delillerin aksini gösteren delillerinizi, varsa tanıklarınızı bildirebilirsiniz. Kamu kurumlarındaki belgelerin getirilmesini mahkemeden talep edebilirsiniz. Duruşmalara katılmanız önemlidir.
Temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen şahısların, iç hukuk yollarını tükettikten sonra, Anayasa Mahkemesine başvurma hakları vardır.
Neleri Kapsar?
İdari makamların işlem ve eylemlerinden dolayı, zarar gören kişiler, tüm yargı yollarını tükettikleri halde hala haklarına ulaşamadıklarını düşünüyorlar ise Anayasa Mahkemesine başvurabilirler. Ancak bu başvuru aşamasında müvekkillerimizin, başvurudaki herhangi bir yanlışlık dolayısı ile ileride hak kaybına uğramamaları için büromuz gereken hukuki desteği vermektedir. Sadece yasada sayılı hallerde bu başvuru imkanı olduğu için bu kapsamdaki hizmetlerden faydalanılması önemlidir.
Kimler İçin?
İdarenin işlem ve eylemlerinden zarar gören ancak açtığı davalar neticesinde hakkını elde edemeyen, başvuracak başka kanun yolu kalmayan herkes.
İlgili Dava ve İşlemler:
Sonuçsuz kalan davanın, Bireysel Başvuru kapsamındaki davalardan olup-olmadığının tespiti,
Bireysel başvuru dilekçesinin ve eklerinin hazırlanması ve takibi.
Bir avukat yardımından faydalanmayacak iseniz aşağıdaki soruları kendi kedinize sorunuz;
– Dava açmak için yeterli bilgiye sahip olduğunuza emin misiniz?
– Davanızı takip etmek konusunda kararlı mısınız? Dava açtıktan sonra takip etmeyi ihmal etmeniz, davanızın reddedilmesine veya açılmamış sayılmasına neden olabilir.
– Davanızın olumsuz sonuçlanması halinde ne gibi sonuçlar doğuracağını değerlendirdiniz mi?
– Davanızın size maliyeti ne olacaktır?
– Davayı kaybetmeniz halinde katlanacağınız ek maliyet ne olacaktır?
– Uğradığınız haksızlığın giderilmesi için başvurulabilecek başka hukuki yöntemler var mı?
Aile içi şiddet kavramı kanunda oldukça geniş tutulmuştur. Bu kavramları dört ana başlık halinde anlatmak anlaşılması için daha mantıklı olacaktır.
Fiziksel Şiddet: Aslında aile içi şiddetin en az görüleni olmasına rağmen zarar boyutları sebebiyle toplumda en çok dikkat çeken aile içi şiddet türüdür. Fiziksel şiddet kanunda açık bir şekilde tanımlanmamıştır ama kişinin bedeni üzerinde uygulanan korkutma, sindirme v.b amaçları bulunan her türlü şiddet eylemleri olarak adlandırılabilir. Fiziksel şiddetin birçok şekli vardır. Tokat atmak, boğazını sıkmak, tekme atmak, yumruk atmak, tartaklamak, bir uzvunu sıkmak, kolunu sıkmak, kolunu bükmek, saçını kesmek, saçını çekmek, herhangi bir cisim vasıtasıyla vücuda zarar vermek (Buna örnek olarak bıçaklamak, silahla ateş etmek, kezzap dökmek, kaynar su dökmek, vücutta sigara söndürmek gibi durumlar gösterilebilir.) işkence yapmak, sağlıksız ortamlarda yaşamaya mecbur bırakmak, sağlık kuruluşlarından yararlanması engellemek nedeniyle bedensel bir zarara maruz bırakmak örnek olarak gösterilebilir.
Psikolojik Şiddet: Aile içi şiddetin en çok rastlanılan türüdür. Psikolojik şiddet fiziki bir şiddet uygulamadan kişiyi korkutma veya yıldırma yoluyla bir şeyi yapmaya yada yapmamaya zorlamak olarak tanımlanabilir. Aile içinde sıkça yaşanan ve psikolojik şiddet sayılabilecek örnekler ise, bağırmak, küfür etmek, korkutmak, tehdit etmek, hakaret etmek, birileriyle görüştürmemek, eve kapatmak, insanların yanında küçük düşürmek, çocuklarını göstermemek, çocuklarından uzaklaştırmak, çeşitli sebepler baskı ve kontrol altında tutmak, bir yerlere gitmesini engellemek, başkalarıyla kıyaslamak, giyimine karışmak, gidilecek yerlere karışmak, görüşeceği insanları baskıyla belirlemek, kişisel gelişimine engel olmak gösterilebilir.
Ekonomik Şiddet: Türk toplumunda aile içi şiddetin en büyük sebebi olan ekonomi de bazen şiddet aracı olarak kullanılabilir. Aile içerisinde kişinin ekonomik özgürlüğünün her tür kısıtlanması, paranın baskı ve yaptırım aracı olarak kullanılması ekonomik şiddet olarak tanımlanabilir. Aile içinde sıkça yaşanan ve ekonomik şiddet sayılabilecek örnekler ise, maaşını vermemek, para vermemek, çok kısıtlı para vermek, ailenin ekonomik harcamaları veya tasarrufları konusunda bilgi vermemek, mallarını elinden almak, parasını elinden almak, takılarını almak, çalışmasına müsaade etmemek, zorla istemediği işlerde çalıştırmak, çalışan kadınların iş hayatını olumsuz etkileyecek kısıtlamalara mecburi tutmak (başörtüsü yasağı olan yere başörtüyle girmeyi zorunlu tutmak, pantolon giyilmesi gereken işte pantolon giymesine müsaade etmemek gibi), aileyi ilgilendiren her tür ekonomik konuda tek başına hareket etmek gösterilebilir.
Cinsel Şiddet: Aile içerisinde kişinin cinsel özgürlüğünün her tür kısıtlanması veya her tür cinsel zorlama ve cinselliğin baskı ve yaptırım unsuru olarak kullanılması cinsel şiddet olarak tanımlanabilir. Aile içinde sıkça yaşanan ve cinsel şiddet sayılabilecek örnekler ise, kadının istemediği yerde ilişkiye girmeye zorlamak, kadının istemediği anda ilişkiye zorla girmek, kadının istemediği biçimde ilişkiye zorlamak (anal seks ve oral seks buna örnek olarak gösterilebilir), başkalarıyla cinsel ilişkiye zorlamak, kadının cinsel organlarına bilerek zarar vermek, çocuk doğurmaya zorlamak, çocuk doğurmamaya zorlamak, kürtaja zorlamak, ensest ilişkiye zorlamak, fuhuşa zorlamak, istemediği biriyle evlendirmeye zorlamak, sözlü olarak cinsel içerikli tacizde bulunmak, cinsel içerikli rahatsızlık verici eylemlerde bulunarak cinsel organını göstermek, cinsel içerikli rahatsız edici yazılı, sözlü veya görsel baskıda bulunmak gösterilebilir.